Zekat Kimlere Ve Nasıl Verilir?

Zekat Kimlere Ve Nasıl Verilir?

Seccade

Tevbe suresinin 60 mcı ayeti kerimesi zekatın kimlere verileceğini göstermektedir. Bu duruma göre:

1- Fakirler: Fakir, bir miktar malı olduğu halde kendisi için yeterli olmayan ve ihtiyaçlarını kendi malından karşılayamıyan kimse demektir. Kendisi için yeterli derecede olmayan malın cinsi mühim değildir.

2- Miskinler: Miskin, dünyalık olarak hiç bir şeyi bulunmayan kimse demektir.

3- Hürriyetine kavuşturulması belli miktarda bir para ödemeye bağlı olan köleler: Bunlar, kendilerine teklif edilen miktar parayı kazanıp bağlı bulunduğu efendisine teslim ettikten sonra hürriyetine kavuşacak kimseler olduğu için, bir an önce içerisinde bulundukları durumdan kurtulmalarına yardımcı olunmak üzere kendilerine zekat verilmesi caiz olan kimselerdir.

4- Borçlular: Daha önce zengin olduğu halde çeşitli sebeplerle borçlu düşen kimselere zekat verilebileceğini Cenabı Hak emir buyurmaktadır. Bunların bir miktar malları bulunsa bile nisaba girmediği için zekat alabilmektedirler.

5- Allah yolunda bulunan yolcular: Bunlar gerek muharebe, gerekse hac gibi maksat ve niyetlerle yola çıktıktan sonra parasını kaybetmiş veya bitirmiş olup da, muhtaç bir şekilde yolda kalan kimselerdir ki, bunlara da zekat verilebileceği yine girişte bahsedilen ayeti kerimede bildirilmektedir.

6- Normal yolcular: Bunlar zengin oldukları ve yeterli para ile yola çıktıkları halde paralarını çaldıran veya elinden zorla alman kimseler olup, memleketlerinde zengin olmalarına rağmen, o andaki ihtiyaçlarını karşılamaları için kendilerine zekat verilmesi caizdir.

7- Zekat için görevlendirilen resmi kişi ihtiyacını kendisi için belirtilen ölçüde toplanan zekat paralarından alır. Elbetteki istediği kadar ve istediği zaman değil, kendisine bu görevi veren sorumlunun takdir ve tesbit ettiği kadar alabilir.

Zekat memuru kendi ihtiyacından başka, nafakası üzerine farz olan kimselerin ihtiyacı ile yolluğunu da zekat olarak toplanan paralardan orta halli masraf esas alınarak alır. Zekat memuru zengin dahi olsa, kendisini bu işe bağladığı için aynı paradan maaşını almasında bir sakınca yoktur.

Zekatını veren kimse burada sınıfları belirlenen kimselerin hepsine birer miktar verebileceği gibi, bunlardan bir tanesini seçip vermesi de caizdir. Ancak küfrü bilinen kimseye (yani müslüman olmayana) zekat verilemiyeceği gibi, nisaba malik olan zenginede verilemez. Zengin çocuğa, Hazreti Peygamber (s.a.v.)’in nesline, hatta onun neslinin azadlı kölesine (hizmetini görüp daha sonra azad olunmuş kimseye) de zekat vermek caiz değildir. Çünkü zekat servetin kiridir. Malım kirini insanların en hasının yakınlarına layık görmek caiz değildir.

İmam-ı Tahavi, zekatın Peygamber soyuna veril-mesinin caiz olacağını bildirmiştir. Aynen böyle, babaya, dedeye ve onun dedesine sonsuza kadar zekat verilemiyeceği gibi, anaya, nineye ve sonsuza kadrar ninelere zekat vermek caiz değildir. Kız ve erkek evlatlara, torunlara ve onların evlat ve torunlarına sonsuza kadar zekat vermek caiz değildir. Erkek karısına, kadın kocasına zekat veremez. Efendi kölesine (hizmetinde bağlı kimse) zekat veremez.

Zekat parasından ölüye kefen almamıyacağı gibi, ölünün borcu da başkasının zekat parasından ödenemez.

Zekat vermek için ehil olanı araştırdığı halde zekatını verdiği kimsenin daha sonra buna layık olmadığı, verdiği kimsenin kendisine zekat verilemiyecek kimse olduğu anlaşılsa bile veren kimse borcundan kurtulmuş olur. Ancak bu kimsenin kendi kölesi, cariyesi gibi bir kimse olmaması gerekir.

Bir kimseyi zengin edecek kadar kendisine zekat vermek mekruhtur. Çünkü, bu ikramdan daha başka ihtiyaç sahiplerinin de faydalanmaları icab eder. Fakir bir ailenin kalabalık nüfusu dikkate alınarak verilen fazla miktardaki zekat, nisab miktarını aşmadığı müddetçe mekruh değildir.

 Zekat verilen kimsenin dilencilikten kurtulacak kadar ihtiyacını gidermek menduptur. Zekat verilirken, verilen kimsenin ihtiyacı dikkate alınarak verilirse isabet edilmiş olur.

Nisaba giren bir malın bulunduğu memlekette üzerinden yıl geçtiği halde, orada zekatını vermeyip başka bir memlekete götürmek ve orada gerekenlere dağıtmak mekruhtur. Zekat verirken en çok muhtaç durumda olan, fakir ve muhtaç olup en çok Cenabı Hakk’m yasaklarından sakınan, fakir olduğu halde bilgisinden müslümanları faydalandıran kimselere zekat vermede tercih sebebi olarak düşünülebilir.

Zekatın verilişinde efdaliyyet sırası önce yakın akrabanındır. Akrabanın da en yakın olanı tercih edilmelidir. Kardeş, amca, dayı, hala, teyze ve bunların çocukları gibi... Daha sonra bunlardan sonra gelen akrabalar tercih edilir.

Akrabalardan sonra zekat vermede öncelik sırası fakir komşulara gelmektedir. Bundan sonra mahalle halkı, daha sonra ahbaplar, dostlar ve çevreleri ve en sonunda da bütün bunlar sıradan geçilmiş ise, memleket içerisinde zekat vermeye durumu uygun bulunan bir müslümana verilir.

Büyük alim, eş-Şeyh Ebu Hafs el-Kebir (r.a.) diyor ki:

"Bir kimsenin yalan akrabasında fakir ve muhtaç kimse dururken akrabası olmayanlara sadaka veya zekat vermesi asla caiz değildir. İster zekat olsun, ister sadaka, katiyyen yerini bulmaz. Ancak, yakın veya uzak akrabaların ihtiyacı bittikten sonra dışarıda kalanlara verilen zekat veya sadaka yerini bulabilir."

Allah’ım... Bizlere dünyada kalacak dünyalığı sevdirme. Ahirete gidecek olan dünyalığı sevdir ve verdiğinden verdir ki, huzuruna mahcup ve perişan olarak çıkmış olmayalım...

KURANI KERİM

 

 

çocuk hediye

Etiketler: Kardeşe zekat verilir mi, Zekat kimlere verilir, Zekat kimlere verilmez, Zekat kimlere verilir kimlere verilmez, Zekat kimlere verilir akraba, Zekat HESAPLAMA, Zekat ne kadar verilir, Zekat hangi mallardan verilir,
Ekim 24, 2023
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.