Teravih namazı erkeklere ve kadınlara sünneti müekkededir. Peygamber Efendimiz, bir gece teravih namazını cemaatla kılmış. Başka bir gece de yalnız kılmıştır. Sabah olunca ashabı kiram: "Niçin mescide gelip teravih kıldırmadınız?" diye sorunca, Peygamberimiz: "Bu namazın üzerinize farz olmasından korktum. Onun için çıkmadım" buyurdular.
Hz. Ömer zamanına kadar müslümanlar teravihi yalnız kılarlardı. Hz. Ömer, Übey ibni Ka’b hazretlerine teravihin cemaatla kılınmasını emrettiler. Ashabtan Hz. Osman, Hz. Ali, İbni Mes’ud, İbni Abbas, Talha, Zübeyr, muhacir ve ensardan birçokları teravihte hazır bulunurlardı. Hz. Ali (r.a.): "O bizim mescidlerimizi nurlandırdığı gibi, Allah Teala Ömer’in kabrini nurlandırsın" diye buyurmuşlardır.
Peygamberimiz: "Muhakkak ki Allah Teala sizin üzerinize Ramazanda oruç tutmayı farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerinin teravihle ihyasını sünnet kıldım" buyurdular.
Teravihi cemaatla kılmak, sünneti kifayedir. Yani bazı kimseler cemaatla kılıp, bazıları evlerinde yalnız kılsa sünnet hepsinin üzerinden düşmüş olur. Evlerinde cemaatla teravih kılanlar cemaat sevabını alsalar da, mescitteki cemaatın sevabından mahrum olurlar. Beş vakit namaz da böyledir.
Teravihin vakti, yatsı namazından sonra sabah namazı vaktine kadardır. Vitir namazının teravih
namazından önce veya sonra kılınması caiz ise de sonra kılınması daha iyidir. Hatta yatsı, teravih ve vitir kılındıktan sonra yatsı namazının fasit olduğu yani bozulduğu anlaşılsa yatsıyla beraber teravih de yeniden kılınır. Vitir namazı tekrar kılınmaz.
Teravih namazı ashabı kiramın icmaı ile yirmi rekattır. Yirmi rekat olması; beş vakitte farz olan namazların sayısı ve vacip olan vitirle beraber yirmi rekat olduğundan, teravih de onları tamamlayıcı olması hükmüne binaendir.
Teravihte her iki rekatta oturulup tahiyyat ve salavat-ı şerifeler okunduktan sonra selam verilir. Salavat-ı şerifeler terkolunmaz. Eğer imam cemaata ağırlık vereceğini anlarsa (Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed) diyerek kısaca okuyabilir.
Bununla sünnet hasıl olur. Şafii Hazretlerine göre salavatı şerifeleri okumak farzdır. Dört rekat kıldıktan sonra rahatlamak için biraz oturulur. Bu namaza teravih denmesi bu sebeptendir.
Otururken teşbih, tehlil ve salavat ile meşgul olunur. Her iki kaidede oturmak şartıyla dört rekatta bir kere veyahut sekiz rekatta bir kere selam verilir. Yirmi rekatta bir kere selam dahi caizdir.
Teravihte Sure-i Fil’den aşağısını okumak güzeldir. Tadili erkana, tecvide ve harflerin mahrecine riayet etmek mutlaka lazımdır. Her iki rekatın başında hem imam hem de cemaat Sübhaneke’yi okurlar. Sübhaneke okumak vaciptir, diyenler de vardır. Teravihi vaktinde kılmayan sonra onu kaza etmez.
İmam dört rekat kılıp ikinci rekatta oturmadan dördüncü rekatta otursa iki rekat kılmış gibi olur. Teravihin iki veya dört rekatına yetişemiyen, imamla vitir namazını kılıp sonra teravihten kılmadıklarını kaza eder.
Teravihi özürsüz oturduğu halde kılmak kerahatle caizdir. Teravihin yirmi rekatı bir namaz olduğundan başında bir kere niyet etmek kafidir. Teravi¬hin sonunda imam, cemaata döner ve dua ederler. Sonra kalkıp vitir namazını kılarlar.
Ramazanda vitir namazı cemaatla kılınır. Teravihi cemaatla kılmayanlar vitir namazını yalnız kılarlar