Secde-i Sehiv: Selam verdikten sonra iki kere secdeye varıp oturulur, Tahiyyat ve salavatı şerifeler okunduktan sonra selam verilir ki bu vaciptir.
Secde-i sehiv üç yerde yapılır: Birincisi farzın tehirinden (namazdaki farzlardan birinin geriye bırakılmasından), İkincisi vacibin terkinden, üçüncüsü vacibin tehirinden. Farz terkedilirse namaz bozulur. Sünnetin terkinden secde-i sehiv lazım gelmez. Bir namazda birkaç yerde secde-i sehvi icabeden yanılma olsa mesela: Fatiha ve birinci oturuş terk edilse bir secde-i sehiv kafi gelir. Meydana gelen noksanlık sehven (yanılmayla) olduğundan namaz secde-i sehiv ile tamamlanır.
Namazdaki noksanlık sehven olmayıp kasden meydana getirilirse vakit içinde yeniden kılınması gerekir. Kasden noksan yapan da günahkar olur. Secde-i sehvi selamdan sonra yapmak sünnettir. Önce yapılırsa tenzihen mekruh olur. İmam olan sağ tarafına; yalnız kılan her iki tarafına selam verdikten sonra secde-i sehvi yapar.
Sabah namazının farzında secde-i sehvi gerekti ren bir hal meydana gelse, namaz sonunda da günneş doğsa, secde-i sehiv düşer. İkindi namazında da güneşin kızarması secde-i sehvi düşürür. İmama secde-i sehiv lazım gelse, cemaatla beraber yapmaları gerekir. Cemaatın birinde secde-i sehiv gerektiren bir hal meydana gelse secdeyi yapması gerekmez.
Mesbuk, imamla beraber secde-i sehvi yapar, sonra kalan rekatlarını kaza eder. Mesbuk, kaza ederken bir yanılma yapsa secde-i sehiv yapması gerekir.
Cuma ve bayram namazlarında, imamda bir yanılma olsa secde-i sehvi terk eder. Bir kişi Fatiha’ yı veya zammı sureyi veyahut vitirde Kunut duasını okumayı unutsa, sehven gizli okunacak yerde aşikar veya aşikar okunacak yerde gizli okusa, birinci oturuşta veyahut her iki oturuşta tahiyyatı okumayı unnutsa, rükudan evvel secde etse, kıraattan evvel rükuya varsa, namazın ilk rekatının secdesini ikinci rekatın secdesiyle yapsa, iki kere rükuya ve üç kere secdeye varsa secde-i sehiv lazım olur.
İmam olan gizli okuyacağı yerde aşikar ve aşikar okuyacağı yerde gizli okusa; eğer okuduğu, namaz caiz olacak kadar ise secde-i sehiv gerekir. Değilse gerekmez. O da üç kısa ayet kadardır. Başkası işitecek kadar okumaya aşikar veya cehren okuma denir. Kendi işitecek şekilde okumaya gizli okuma denir. Bundan aşağı şekilde okumaya okuma denmez. Okuma mümkün olduğu kadar harfleri mahreçlerinden çıkarmakla olur.
Bir kimse iki rekat namaz kıldıktan sonra oturulur ası gerekirken yanılarak üçüncü rekata kalksa, eğer kıyama tamamiyle kalktıysa geri dönmeyip secde-i sehiv yapar. Eğer kıyama tamamiyle kalkmadıysa geri dönüp oturur. Tahiyyatı okur, secde-i sehiv lazım gelmez.
Bir kişi Fatiha’yı evvelki rekatlarda tekrar okur¬sa, yahut rükuda veya secdede veyahut teşehhüt ye¬rinde Kur’an okursa secde-i sehiv gerekir. Son iki rekatların birinde Fatiha’yı iki kere okursa veyahut Fatiha’ya sure katarsa veyahut Fatiha yerine sure okursa yahut son oturuşta teşehhüdü iki kere okursa secde-i sehiv lazım gelmez. Ta’dili erkanı terk edene secde-i sehiv lazım gelir.
Vitir namazında rükuya varınca Kunut duasını okumadığını hatırlasa geri dönmeyip secde-i sehiv yapar. Rükudan sonra da hatırlasa yine böyledir. Birinci oturuştan sonra üçüncü rekata kalkmak gerekirken (Allahümme salli ala Muhammedin) dese secde-i sehiv gerekir. Öğle namazını kılarken namaz tamam oldu zanniyle iki rekatta selam verse, sonra iki kıldığını anlasa iki rekat daha kılıp selam verir ve secde-i sehiv yapar.
Dört rekatlı namazların son oturuşunda oturup selam vermek gerekirken sehven oturmayıp beşinci rekata kalksa, secdeye varmadıkça geri dönüp teşehhüdü okur ve selam verir, secde-i sehiv yapar. Eğer beşinci rekatı secde ile tamamlarsa namazı nafileye döner. O kimse bir rekat daha kılıp altıncı rekatta selam verir. Ve secde-i sehiv yapar. Farzı tekrar kılar.
Eğer dördüncü rekata oturur, selam vermeden kalkarsa, beşinci rekatı secde ile tamamlamadıkça dönüp oturur, selam verir ve secde-i sehiv yapar.
Eğer beşinci rekatı secde ile tamamlarsa bir rekat daha kılar, selam verir ve istihsanen secde-i sehiv yapar. Bu suretle farz tamam olup fazla kılman iki rekat nafile olur. Beş vakit farzlar, cuma ve bayram namazları, sünnet ve diğer nafile namazlarındaki yanılmalar hep aynıdır.
Yalnız olarak namaz kılan gizli okunacak yerde aşikar ve aşikar okunacak yerde gizli okursa, secde-i .sehiv lazım değildir. İmama secde-i sehiv icab etse de yapmasa imama uyan kimseye de sehiv secdesi lazım gelmez.
Secde-i sehiv icab edince hem namazın kaidesin¬de ve hem de secde-i sehiv kaidesinde salavatı şerife- l(>ri okumakta muhayyerdir. Bazıları namazın kaide- Hİnde okunmayıp sonrakinde okunur demişlerdir. (’emaatla namaz kılınırken imam fazla rekata kalksa, cemaat tahiyyatı okuyarak imamı beklerler. Eğer imam geri dönmeyip kalktığı rekatı secde ile tamam¬larsa cemaat selam verir. İmam, fazla rekata bir rekat daha ilave ederek selamdan sonra secde-i sehiv yapar, önceki kıldığı farz, fazla kıldığı nafile olur.
Akşam namazının üçüncü rekatına yetişen kim- H<* imamın selamından sonra yalnız kıldığı ilk rekatın «onunda oturmasa secde-i sehiv yapmaz. Namaz kı¬lan birinci veya ikinci rekatta Fatiha okumadan zammi Hiıreye başlasa bir harf okusa bile secde-i sehiv lazım olur.