Yüce Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Biz onu, mübarek bir gecede indirdik. Biz uyarıcıyız. Her hikmetli iş, o gecede ayırt edilir.”
“Allah Rasulü, Şaban’ın yarısı girdiğinde gecesini ihya edin, gündüzünde oruç tutun. Çünkü Allah, o gece dünya semasına iner. “Günahının affını isteyen var mı? Affedeyim. Rızık isteyen var mı? Vereyim. Şifa isteyen var mı? Şifa vereyim.” (diye) sabah vaktine kadar nida eder” buyurdu.
Şaban ayı için Yüce Peygamberimiz “Benim ayım” buyurmuştur. O yüce insanın ayı olması sebebiyle, o ayın kıymetine paha biçilemez. Bu ayda Peygamberimizin şefaati çoktur. Peygamberimiz (sav) bu ayda çok oruç tutardı, hatta iki ayı bitiştirerek Şaban ve Ramazan’ı tutardı. Başka ayları ise bitiştirmezdi.
Neden Şaban ayında daha fazla oruç tuttuğu sorulduğunda Allah Rasulü (sav) şöyle buyurmuştur:
“Müslümanlar, Receb ayı girince üç ayların başlangıcı olduğu için gayret gösterir, çok oruç tutar. Şaban’a girildiğinde gevşeme başlar. Müslümanların gevşememesi için çok oruç tutuyorum.”
Biz de bu ayda çok oruç tutalım. Ancak, Ramazan’a bir veya iki gün kala oruç tutmayı Peygamberimiz yasak etmiştir.
“Kim şek olan günde (Ramazan’dan bir gün önce) oruç tutan Ebul Kasım’a (Muhammed) isyan etmiş demektir” buyurmuştur.
Yine Allah Rasulü (sav) şöyle buyurdu:
“Şaban’ın yarısı kalınca oruç tutmayınız.”
Bu hadisten anlaşılacağı üzere Şaban ayının ilk yarısında daha çok oruç tutulmalıdır. İkinci yarısından sonra oruç tutmamak daha iyidir. Hele Ramazan’a bir veya iki gün kala oruç tutulmamalıdır. Ancak bütün Şaban’ı oruç tutarak geçiren kimse müstesnadır. O, son bir veya iki günü de tutacağını bir hadiste buyurmuştur.
Şaban ayının 15. gecesi, mübarek Beraat gecesidir.
İsminden de anlaşılacağı üzere günahlardan ve her türlü ayıplardan temize çıkmaktır.
Adli mekanizmada şahısların beraat etmesi demek, onun suçlu olduğuna delil yok demektir. Yani suçsuz, masum, temiz olduğuna, suç işlemediğine karar vermek demektir.
Yüce Peygamberimiz, bir hadis-i kudside (lafzı Peygamberden, manası Allah’tan) buyurur:
“Şaban ayının yarısı olduğu zaman gecesini ihya ediniz, gündüzünde oruç tutunuz. Çünkü Allah, dünya semasına iner (Allah; her zaman, her yerde bulunmaktadır. Dünya semasına Allah’ın inmesi demek rahmeti, affı çok yakın demektir.) Allah, şöyle nida eder: “Benden af talep eden yok mu? Affedeyim. Benden rızık talep eden yok mu? Ona rızık vereyim. Benden şifa talep eden yok mu? Şifa vereyim. Ne isterse istesin vereyim." Sabah vaktine kadar, Allah’ın bu nidası devam eder.”
Burada önemli olan bir noktaya dikkatinizi çekerim. Ekseriya kandillerde, kandil gecesine girmeden önce oruç tutuluyor. Mesela Miraç gecesi, Çarşamba akşamı ise Çarşamba günü oruç tutulur. Beraat kandilinde ise Peygamberin “Şaban’ın ortası olan günün gecesinin gündüzünde oruç tutun” emri olunca Çarşamba akşamı Beraat gecesi olduğuna göre gündüzü Perşembe günüdür. Şaban ayı, 29 veya 30 çekse de 15.gün Perşembe, Şaban’ın yarısıdır. Şu halde Çarşamba’nın akşamı ibadet, Perşembe günü de oruç tutarsak, Allah Rasulü’nün emrine uymuş oluruz. Ancak, hem Çarşamba ve hem Perşembe günü oruç tutmak çok daha iyi olur.
Bu gecede Allah’ın rahmeti çoktur. O rahmetten istifade etmesini bilmeliyiz. Çok tevbe etmeliyiz. Bu gece, tevbenin kabulü çok fazla ol¬maktadır. Mü’minlerin annesi Hz. Aişe der ki:
“Bir gece uyandım, Allah Rasulü dışarı çıktı. Ben de arkasından takip ettim. Cennetül Baki’ye (Medine’de Mescid-i Nebi’nin yanındaki mezarlık) gitmişti. Beni gördü, ziyareti yaptıktan sonra eve döndük. Bana Allah’ın Rasulü şöyle buyurdu: “Ey Aişe! Bu gecenin (önemini) ne olduğunu biliyor musun? Bu gece öyle bir gece ki Kelbî kabilesinin koyunlarının kıllarından daha fazla mü’minin günahları affedilecektir.”
Kelbî kabilesinin koyunları pek çokmuş. Bu çokluğundan dolayı misal vermiştir. Yani Allah’ın Rasulü, pek çok mü’minin günahlarının affedileceğini beyan etmektedir.
Bu mübarek ayın içinde bulunan ve bu kudsî geceye erişen Allah’a çok yalvaralım. Allah, dualarımızı kabul etsin, günahlarımızı affetsin, hastalıklarımıza şifa versin, hayırlı rızık ihsan etsin.
Milletimizi ve İslam âlemini Allah, her türlü felaketlerden korusun. Müslümanlara İslâmî şuur, İslâmî basiret ihsan etsin. İlimde, fende, teknik ve sanayide Müslümanları en yüksek duruma getirsin. Amin.
