Sûre-i Nasr, Medine’de nâzil olmuştur. 3 âyettir. Kelimeleri, 17 kelimedir. Harfleri, 77 harftir. Sûre, adını 1.nci âyetten “En’Nasr” kelimesinden almıştır. “Nasr” yardım demektir. Sûrede Allâh’ın yardımı gelip Islâm’ın yayılacağı, kuvvetleneceği dile gelmektedir.
Bismillâhir-Rahmânir-Rahîym
Okunuşu: İzâ câe nasrullahi velfeth ve raeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ Fesebbih bihamdi rabbike vestağfirh, İnnehû kâne tevvâbâ
Mânâsı: “Allâh’ın (vadettiği) yardımı geldiği ve zafer kazanıldığı (Mekke'nin Fethi) gelib de insanları Allah’ın Dinine bölük bölük girerlerken gördüğün zaman, artık Rabbini hamd ile teşbih et. Mağfiretini dile (iste) Muhakkakki, Allâh mağfiret dileyenlerin tevbelerini kabul edendir.”
Ey Hak Yolcusu! Nasr, yardım demek mânâsındadır. Nasr Sûresi Medine'de hicretten sonra nazil olmuştur. Üç âyettir. Hz. Ömerin oğlu Abdullâh'ın rivâyetine göre, bu sûre nâzil olduktan sonra Peygamberimiz (a.s.) seksen gün yaşamıştır.
AÇIKLAMA:
Bu sûre, Kur'ân’da sûre olarak en son nazil olan sûredir. Mekke'nin fethiyle Müslümanlar için bütün fetih kapılarının açılacağına işaret etmektedir.
Bu küçük (kısa) sûreler, İslâm tarihinin birer safhasını dile getirmektedir.
Mekke’den bir gece gizlice Ebû Bekir'le çıkan Peygamberimiz, 8 sene sonra Mekke’yi fethedip Ka’be’yi putlardan temizliyor. Ve insanlar, bölük bölük Müslümanlığa giriyorlardı. İşte bu sûre o büyük hadiseye işaret ediyor.
Nasr Sûresi'nin Fazileti:
Ey Dinini Seuen Kardeş! Yüce Rabbimiz, Kur’ân-ı Kerîm’de "Biz, Kur'ân'ı peyderpey (âyet âyet, sûre sûre) indiriyoruz ki, mü'minler için bir şifâ, bir rahmet olsun, manevi dertlere şifâ ve rahmet-i ilâhîyeye ermeye de vesile olsun" buyuruyor.
Her sûrenin, her âyetin kendisine has özelliği vardır. Biz de bu kitabımızda bazı sûrelerin özelliklerinden kısa kısa bahsetmeye niyet ettik.
Hadîs-i Şerîfde şöyle buyuruluyor:
l."Nasr Sûresi, Kur'ân'ın dörtte birine denk (eşittir)."
Yâni, 4 kere Nasr Sûresi’ni okumak, Kur’ânı bir kere hatmetmek demektir. Bir kere hatim sevâbı alınır.
2/(Nasr Sûresini okuyanın rızkı bol olur. Yoksulluk fakirlik görmez. Tevbesi kabul olur. Günâhları bağışlanır"
Hz. Cübeyr (r.a.) bir gün Hz. Peygamberin kendisine şöyle dediğini anlatır: Hz. Peygamber (s.a.v.):
Ya Cübeyr! Bir seyahate (yolculuğa - ticarete) çıktığında arkadaşlarından daha sevimli, kazanç bakımından daha kârlı olmayı sever misin?" buyurdu:
"Öyle ise, 1. Kâfirûn, 2. Nasr, 3. İhlâs, 4. Felâk, 5. Nâs Sûrelerini, bu beş sûreyi besmele ile oku" buyurdu.
Hz. Cübeyr (r.a.) anlatıyor: "Önceleri ben arkadaşların arasında en değersiz, en kazançsız olan idim. Resûlullâh'ın (s.a.v.) bu tavsiyelerini yerine getirdim, bu sûreleri her zaman okumaya devam ettim. Ve yolculuktan döndüğüm zamanlar, arkadaşlarımdan daha kazançlı ve daha gösterişli (saygınlıklı) bir hâl kendimde meydana gelir oldu."
Ey Hak İçin Kardeş! Bu inceliklere gönül ver. İşinde gücünde, üç beş dakikalık bir zamanını bu sûrelere ayırıp okuyuver. Göreceksin ki, her bakımdan insanların en gösterişlisi (en saygıdeğeri) oluvermişsin.
‘ İnsanlar arasında saygıdeğer bir kişi olmak için Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına ermek gerekir. Çünkü, insanlann kalblerindeki sevgiyi, muhabbeti Allâh yaratır. Bir kulunu Allah severse, kullan da sever. Allâh sevmezse kulları da sevmez.
■yirminci asırda insanların birbirlerini seviyor gibi görünmesi hep dünyâ menfaatine dayanmaktadır ki, bu sevgi değildir. Buna sahtecilik ve aldanış demek yerinde olur.
Birbirine menfaat hortumuyla bağlı olan adamlar, hortum delinince veya kopunca, bakarsın ki dost gibi seviyor görünen adam, saniyede düşman oluvermiştir.