Aziz kardeşlerim!
Bu ayet-i kerimede Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.”356
“Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hare¬keti yapılmaya (takdire) değer işlerdendir.”357
“Müslüman, insanlara karışıp onların ezanına sabrettiği vakit, insanlara karışmayan ve onların ezanına sabretmeyen Müslümandan daha hayırlıdır358
Allah Rasulü (sav) şöyle buyurdu:“Sadaka malı eksiltmez, affeden kulun ancak Allah şerefini muhakkak artırır. Allah için tevazu göstereni Allah muhakkak yükseltir.”359
Allah Rasulü yine buyuruyor ki:“Sizden biriniz, (Müslüman) kardeşinin aynasıdır. Ona eza verecek birşey görürse (pislik, her türlü çirkin şey) onu yok etsin.”360
Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Hem de bir anne-babadan olan kardeşten daha üstündür. Hatta kardeşin birisi imansız, dinsiz olursa kardeşlik münasebeti biter.
Müslümanın, müslüman kardeşine söv¬memesi, ona eza etmemesi, hatta başkalarının ezanından, cefasından koruması lazımdır. Ama bazı kendini bilmez cahil müslüman, müslüman kardeşinin malına, canına zarar verir. Olgun müslüman ise onların ezasına karşılık vermez. Onun kötülüğüne kötülükle karşılık vermez. Şefkat, merhamet ve elinden gelen iyilik, ihsanla muamele eder. O Müslüman kardeşini utandırır, yaptığı kötülüğün ezikliğiyle yola gelmesine sebep olur. Kötülüğe kötülükle karşılık vermek olgun bir müslümana yakışmaz.
Olgun mü’min hangi yaşta olursa olsun, her /aman büyüklüğünü gösterir. Kardeşlerinin hatalarını hoşgörür, herkesin iyiliğini ister. Allah’ın kelim sıfatından nasibini almış, kerem ve rahmet sahibidir. Cahil insanların kötü hareketleri onları kızdırmaz. Aksine o cahillere, yaramazlara acır; onların da bu hamlıktan, cehaletten kurtulması için dua edeceğini Yüce Allah, şu âyetinde bildirmektedir:
“Rahman'ın (has) kulları onlardır ki yeryü¬zünde tevazu, vakar ile yürürler ve kendini bilmez (cahil) kimseler onlara laf attığında “Selam” (Allah, sizi de selamete eriştirsin) derler, geçerler.”361
Allah Rasulü (sav)’in ve mübarek ashabının (arkadaşlarının) yüce ahlakından nasiplenmiş tabiinden (ashabı gören) büyük hadisçi İmam-ı Şa’- bî (ra)’ye bir kişi ağır ithamlarda bulunur. Bunun üzerine İmam Şa’bî elini açar ve şöyle dua eder:
“Allah’ım! Bana çok kötü ithamlarda bulunan bu Müslüman kardeşimin dediği kötülükler bende varsa beni ıslah et, affet. Eğer bu kötülükler bende olmadığı halde bana iftira ediyorsa, bu kardeşimin de cehennem azabı görmesine razı olamam,