KUR-AN'IN ANASI FATİHA'NIN ESRARI

KUR-AN'IN ANASI FATİHA'NIN ESRARI

Seccade

Aziz müslümanlar!

“Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla (başlarım). Hamd (övme, övülme), âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O, Rahman ve Rahîm’dir. Ceza gününün mâlikidir. (Rabbimiz) ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu, gazaba uğrayanların ve sapmışların yolunu değil. Amîn.”

Rahmân; herkese, kafir, müslüman olsun dünyada bütün insanlara, yaratıklara acıyan manasına Allah’ın sıfatıdır.

Rahîm ise, ahirette nimetlerini sadece müminlere veren manasınadır. Kur’an’da geçen “Rahmân” ve “Rahîm” kelimeleri hep bu manada kullanılmıştır.

“Fatiha suresi” yedi ayettir. Yirmi yedi kelime ve yüz kırk harftir.Fatiha’nın çok ismi var manasının çok faziletli, şerefli olmasın dandır.

1)Birinci manası, “Kitabın açılışı” manasına “Fatihatü’l-Kitâb” denmiştir. Çünkü Kur’an, bu sure ile açılıyor, namaz bununla açılıyor.

2)“Hamd suresi” de denir. Çünkü bu surenin ilk ayeti “Hamd” ile başlar.

3)Kur’an’ın anası (Ümmü’l Kur’an) ve kitabın anası (Ümmü’l Kitâb) de denir. Çünkü Kur’an’ın asıl ve herşeyin anası, esasıdır.

4)“Seb’a Mesânî” denir. Çünkü namazda her rekatta okunur.

5)“Vâfiye” de denir. Çünkü namazda diğer surelerde olduğu gibi parçalanarak okunamaz. Yani namazda Fatiha’nın büyük ayetleri her re¬katta okunmasıdır. Diğer surelerde ise ayetlerin bir kısmı bir rekatta, bir kısmı diğer rekatta okunabilir.

6)“Kâfiye” de denir. Çünkü namazda sadece Fatiha okunsa farz yerine gelir. (İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik, İmam Ahmed b. Hanbel’e göre farz; İmam Ebu Hanife’ye göre vaciptir.)

Yüce Peygamberimiz (sav) der ki:

“Allah, şöyle buyurdu: “Ben, namazı (Fatiha’y)ı kulum ile kendi aramda ikiye taksim ettim; yarısı henim, yarısı kulumundur. Kulumun istediği olacaktır. Kul, “Elhamdülillâh (Hamd ancak Allah’adır) dediği vakit, Allah “Kulum bana hamd etti” der. Kul; “Er mhmânir rahîm” dediğinde Allah; “Kulum beni övdü” der. Kul; “Maliki yevmid-dîn (Hesap gününün sahibi) dediği vakit Allah; “Kulum benim şerefimi dile yetirdi” der. Kul; “İyyâke na’büdü (ancak sana ibadet ederiz) ve iyyeke nasteıynü (ancak senden yardım isteriz)” dediği zaman Allah: “Bu kulum ile benim aramdadır. Kulumun istediği olacak” der. Kul; “İhdinas sırâtal müstekıym (Bizi doğru yola şevket) sırâtallezîne en’amte aleyhim (O yolda olanlara nimet verdin) gayril mağdûbi aleyhim (onlar gazaba uğramadı) velad dâllîn (sapıtmadılar)” dediği zaman Allah; “İşte bu, kuluma aittir. Kulumun istediği olacaktır” buyurur.

Görüldüğü gibi Fatiha suresi, tam bir dua¬dır. Yüce Allah, bu sure ile kendisine yalvarılmasını, niyaz edilmesini talep ediyor.

Adlî ve İdarî makamlardan bir talebimiz olduğu zaman bir dilekçe yazar, taleplerimizi bildiririz. Yüce Allah da kulunun kendisinden nasıl isteyeceğini adeta hazır dilekçeyle bize bildiriyor: “Bu dilekçe ile benim huzuruma gel, bana taleplerini arz et.”363Allah Rasulü’nün miracı olduğu gibi, mü'mln lerin miracı da namazdır. Namaz içinde miracın tam gerçekleştiği merkez noktası Fatiha’nın okunması ve Allah ile karşı karşıya gelinmesi ve Yüce Yaratım t karşısındaymış gibi kabul ederek Allah ile mülnkni ve konuşmasıdır. Cibril hadisinde, Cebrail, Allah  resulü’ne sorar: “İhsan nedir?” O: “Allah’a öyle ibadm etmen ki sanki Allah’ı görüyormuş gibi. Her ne kadın sen, O’nu görmüyorsan da O seni görüyor.”

Evet, Fatiha’da Yüce Allah’a karşımızdaymış gibi “Ancak sana ibadet ederiz, ancak senden yardım isteriz” diyerek hitap ederiz.

Fatiha’nın başlangıcında gaibe hitap eder gibi O’na hamd ediyoruz, övüyoruz, kudret ve azametini takdir ediyoruz. Sonra karşı karşıya geliyoruz. İlk defa bir motor ısınmaya başlar, sonra tam çalışır. Biz de ilk defa O’na hamd ederek, senâ ederek ısınıyor; sonra miracın, mülakatın aşkıyla O’na yalvarıyoruz. O’ndan yardım istiyoruz. Sonra O’nun lütfunun devamını isteyerek, o yoldan bizi ayırmaması için O’na yalvarıyoruz.

“İhdinas sırâtal müstekıym. (Bizi doğru yola şevket)” diye niyaz etmemizi emretmesinin hikmeti bu olmalıdır herhalde... Çünkü Müslüman, doğru yoldadır. Doğru yolda olduğu halde, doğru yola şevket manası budur. Zira doğru yolda olduğu halde sonradan sapıtanlar, şeytana uyanlarlı.illa İslam’dan çıkmalar bile olabiliyor. Bunun ımamlı örneklerini açıkça görmekteyiz.

İşte bu örneğini burada zikretmekte olarak  görmüyorum: “1960 ihtilalinde Sivas müftüsü olan Turhan Dursun. 27 Mayıs ihtilalcileri bunu din adamı(!) olarak ilan ettiler. Şehir şehir dolaştırarak, konferans verdirdiler. 1965’te Sivas müftülüğünden alınarak, müftülük memurluğuna indirildi. Sonra TRT’ye geçti. Bir zamanlar dinî yazılar yazan Turan Dursun, ayetlerin önünü ve  hırkasını keserek ters manalar çıkarmaya çalıştı. Sonra bir suikastta öldürüldü. Kimin öldürdüğü hâlâ meçhul (biz, bir insanın düşüncesinden dolayı öldürülmesine karşıyız) ölmeden önce mirasçılarına vasiyette bulunmuş. “Ben ölünce cenaze namazım kılınmasın, Kur’an okunmasın...” ve öyle yapıldı. Cenaze namazı kılınmadı, Kur’an okunmadı. Nereden nereye?..

Bunun için Allah Rasuiü daima şu ayeti okurdu:“Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bizi rahmetinle bağışla. Lütfü bol olan sensin.”364

KURANI KERİM

 

çocuk hediye

Etiketler: havassı fatiha ki : bıçak gibi tesirlidir, fatiha-i şerife'nin havassı fazileti çok yüksek bir dua, Refrefil Uhaydar kimdir, 1001 fatiha mucizesi... yaşayanlar, Fatiha suresi fazileti ve SIRLARI Mutluluğun Şifresi, 1001 Fatiha büyü, Fatiha Suresi Havası, fatiha'nın fazileti ve sırları,
Ekim 24, 2023
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.