Kıyam (Ayak Üzerinde Durmak)

Farz ve vacip namazları ayak üzere durmayıp, otururarak kılmak caiz değildir. Hasta olan ayak üzere durmayıp gücü yetmezse, oturduğu halde namazını kılar. Rüku ve secde yapmaya gücü yetmezse oturduğu yerde başıyla ima ederek, yani rükuda başını bir miktar eğmek, secdede biraz fazla eğmekle kılar.

Resulüllah Efendimiz: "Sen yere secde etmeye gücün yeterse secde et. Eğer gücün yetmezse ima et" buyurdular.

Eğer hasta başıyla da imaya gücü yetmezse namazı kazaya bırakır. Hasta olan kıyama gücü yetip rüku ve secdeye kadir olmazsa, ona kıyam lazım olmayıp oturdukça ima ile namazını kılar. Hasta, namazın başından sonuna kadar teşehhütte oturduğu şekil üzere oturarak namazını kılar. Namazı terketmeye ve özürsüz geri bırakmaya hiç bir şekilde cevaz yoktur. Allah Teala’nın gazabından korku üzere bulunmak mü’minin şanıdır.

Özürsüz nafile ve tatavvu namazlarını oturarak kılmak caizdir. Yalnız sabah namazının sünneti bu hükmün dışındadır. Sabah namazının sünnetini ayak üzere kılmak gerekir. Misafir için hayvan üzerinde ima ile tatavvu namazlarını kılmak sahih olur. Hayvan üzerinde farz namazını kılmak teyemmüm konusunda anlatılan özürler bulunduğu zaman caiz olduğu gibi, ihtiyar olup ta hayvana binip inmeye ve inerse tekrar binmeye gücü yetmeyen için yine caizdir. Hayvan üzerinde namaz ima ile kılınır.

Namazda bir ayağının üzerine durmak mekruh¬tur. Kıyamın haddi şöyledir: Ellerini uzattığı zaman dizlerine erişmemektir. Kıyamın tamamı; normal bir şekilde ayak üzere doğruca durmaktır. Kıyamda iken ayaklarının arasında dört parmak kadar aralık bulundurmak gerekir.