Namaz beş vakitte kılınır. Onlar da Sabah, Öğle, İkindi, Akşam ve Yatsı vakitleridir.
Sabah namazının vakti: ikinci fecrin doğmasın¬dan güneşin doğmasından az öncesine kadardır. Fecr-i sani (ikinci fecir), semanın etrafında meydana çıkıp dağılan beyazlıktır. Fecr-i kazib (yalancı fecir), sabaha yakın kuzey-güney doğrultusunda meydana çıkıp
az sonra kaybolan fecirdir. Fecr-i kazible yatsının vn kti çıkmadığı gibi sabah namazının vakti de girmez.
Öğle namazının vakti: Güneşin zevalinden (balıya doğru meylinden) itibaren herşeyin gölgesinin iki katı olma zamanına kadar devam eder. Bu İmamı Azam hazretlerine göredir. İmameyne (İmamı Muhammed ve İmamı Yusuf) göre, zevalden itibaren her şeyin gölgesinin bir misli olmasına kadardır.
İkindi namazının vakti: Öğle namazının vaktinin bitiminden itibaren güneşin batmasına kadar devam eder.
Akşam namazının vakti: Güneşin batmasından kızıllığın tamamen kaybolmasına kadardır. İmamı Azam’a göre, kızıllıktan sonra meydana gelen beyaz¬lığın kaybolmasına kadardır.
Yatsı namazının vakti: Akşam namazının vaktinin bitiminden sonra başlar, sabah ikinci fecre kadar devam eder. Vitir namazı yatsı namazından önce kılınmaz.
Güneşin batmasıyla beraber şafağın çıktığı yerlerde yatsı ve vitrin vakitleri bulunmayacağından o yerlerde bu namazlar orada yaşayanlar üzerinden düşer.
Sabah namazını vaktin sonuna doğru bırakmak müstehaptır.
Resulüllah Efendimiz:
"Sabah namazını aydınlığa tehir ediniz. Zira onda ecir pek büyüktür" buyurmuşlardır.
Şu kadar var ki, güneşin doğmasında şüphe olun¬caya kadar geri bırakılmaması ve namazın fesadı
meydana çıkınca iade edecek kadar vaktin kalmadı gerekir. Cebrail aleyhisselam bir gün Resulüllah Efen dimiz’e fecrin doğduğu zamanda gelip imam oldu ikinci gün güneşin doğmasına yakın bir zamanda gelip imam oldu.
Sonra Cebrail Aleyhisselam: "Bu iki vaktin aram senin ve senin ümmetin için sabah namazı vaktidir" dedi. Yalnız hacıların kurban bayramı sabahını erketı kılmaları efdaldir.
Kış günlerinde öğle namazını erken kılmak, yaz günlerinde biraz geç kılmak müstehaptır. Peygamber Efendimiz bu şekilde yapmış ve buyurmuşlardır ki: "Öğle namazını serinliğe tehir ediniz. Zira sıcağın şiddeti cehennemin kaynamasmdandır."
İkindi namazını akşama doğru geciktirmek tahrimen mekruhtur.
Resulüllah Efendimiz: "Güneş sararıncaya kadar sizden biriniz oturur, sonra kalkıp horuzun yem topladığı gibi acele ile namazı kılarsa işte bu namaz münafıkların namazıdır” buyurmuşlardır. Bulutlu günlerde ikindi namazını geriye bırakmamak müstehaptır.
Akşam namazını her zaman erken kılmak. Yatsı namazını gecenin üçte birinin geçmesinden sonra kılmak ve vitir namazını gecenin sonunda kılmak müstehaptır. Uyanabileceğine itimadı olmayan kim¬senin uykudan önce vitri kılması gerekir.
Seferi olunsun veya olunmasın bir vakitte iki farz namazı bir arada kılmak caiz değildir. Yalnız Arafat’ta ve Müzdelife’de kılmabilir.
Sabah namazının arkasından bir kimse yerinden luılkmadan ve konuşmadan on kere:
Lû ilâhe illellâhü vahdehû lâ şerike leh. Lehül nıiilkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey 'in kadir.
ilerse onun için on iyilik yazılır. Derecesi on defa yükselir. On günahı affedilir.
O günde o kimse her türlü istenilmeyen fenalıklardan ve şeytanın şerrinden korunmuş olur. O günde günah işlemekten de korunur. Velhasıl sabah namazını kıldıktan sonra mescitte oturup zikir ve teşbih ile uğraşarak güneş doğduktan sonra iki rekat nafile (işrak) namazı kılıp çıkmanın hac ve umre derecesinde sevabı vardır.
Namaz kılmanın caiz olmadığı vakitler:
Güneş doğarken, zevalde (güneş tam tepede) iken, batarken farz namazlar kılınmaz. Kur’an’da okunan secde ayetinin secdesi yapılmaz. Cenaze namazı kılınmaz. Yalnız o günün ikindi namazını güneş batarken kılmak caiz olur.
Bu vakitlerde farzları ve vacibleri kaza etmek de caiz değildir.
Taşının Ruhsal Faydaları Nelerdir?