Belirlenmiş vakti gelince; insanların çürümüş olan cesedleri tekrar yaradılıp, rühlar, cesedlerine döndürülecek ve topraktan silkinip kalkarak, Âhiret'in Hesâb yeri olan Arasat Meydam’na toplanacaklardır. İşte; bu toplantıya Haşr, toplanılan yere de Mahşer denilir.
Bu konuda, Nebe' sûresi’nin 17 ve 18’inci âyet-i kerîmesi'nde şöyle buyrulmuştur:
"Muhakkak ki; iyinin, kötünün birbirinden ayırd edileceği Hüküm Günü, belirlenmiş bir vakittir. O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz."
İnsanlar dirilip, Kabirlerinden kalkınca, Melekler;
- "Ey insanlar! Rabbinizin Mahşer'ine gidiniz!" diye seslenirler. Bunun üzerine herkes Mahşer’e gitmeye başlar. Ve o zaman üç sınıfa ayrılırlar:
Peygamberler, Velîler, ilmi ile amel edenler ve Salih kimseler, Cennet elbiseleri giymiş oldukları halde Arş-ı A’la'nın gölgesine giderler. Orada, Cennet ni’metleri içinde yaşarlar. Mahşer'de azab görmezler.
Diğer insanlar -hadîs-i şerîfde buyrulduğu üzere- çıplak, yalınayak ve başı açık oldukları halde Mahşer'e sevk olunurlar.
Kâfirlere gelince; İsrâ sûresi'nin 97’nci âyet-i kerîmesi’nde buyrulduğu gibi; kör ve sağır ve dilsiz oldukları halde, sürüne sürüne Mahşer'e giderler.
İlâhî Adalet'in tecelli edeceği o günde, hiç kimsenin suçunu, günahlarını inkâr etmesi mümkün değildir.
Mahşer’in hâli ta’rif ve tasvîr edilemeyecek derecede şiddetlidir. 0 günde, Mahşer’in şiddetli sıcağı ve bunaltıcı havasından sıkılan mü’minler; Allâhü Teâlâ Hazretleri tarafından Rasülullah salla'llâhu aleyhi ve sellem Efendimize ikram buyurulmuş olan Havz-ı Kevser'in suyundan içip, ebedî susuzluğun zevkine varacaklardır.
Mahşer yerindeki bekleyiş, Aleyhi’s-salâtü ve's-selâm Efendimiz’in Allâhü Teâlâ Hazretleri'ne yalvarıp şefâatinin kabûl buyurulmasıyla sonra erecek ve "Suâl-Hesâb" başlayacaktır.
Mahşer Günü'nde herkesin "Amel Defteri" eline verilecektir.
Amel Defteri (Defter-i A'mâl, Kitab) insanların dünyada iken yaptıkları iyi ve kötü şeylerin yazılı olduğu Defter'dir. Bunlar, Kirâmen Kâtibin Melekleri tarafından yazılır.
İşte bu defterler; mü’minlere sağ ön taraflarından, kâfirlere ise sol arka taraflarından verilecektir. Sonra da; “Kitâbım oku!" denilecektir. İşte o zaman, okuma bilen ve bilmeyen herkes kendi kitabını okuyacak ve dünyada iken yapmış olduğu bütün günahlarını görüp, hatırlayacaktır.