Dua İçin Makbul Olan Yerler

Câbir b. Abdullah’tan rivayete göre demiştir ki:

“Resûlullah bu mescidde duâ etti. Fetih Mescid’inde Pazartesi, Sah ve Çarşamba günleri duâ ederdi. O’nun duâsına Çarşamba günü iki namaz arasında icabet olunurdu.”

Câbir diyor ki:

“Benim çok önemli ve ağır bir iş durumum olunca hemen ben o saate (vakte) döner, onu araştırır, o vakit içersinde Çarşamba günü o saatte denk getirerek iki namaz arasında (öğle ile ikindi namazı arasında) Allah’a dua ederdim. Mutlaka o, duânm kabul olunduğunu görürdüm.” (Buhar! bu hadisi Edebül Müfret

adlı eserinde Ahmed b. Hanbel ise Miisned isimli eserinde sahih bir senetle rivayet etmiştir. Ayrıca bunu Semhudi de Ahmed b. Hanbel'in MUsned’inden Hiilasa adlı eserinde nakletmiş ve hadis ravilerinin güvenilir olduğunu belirtmiştir. Hepsi de Hz. Câbir'den (r.a.) rivayet etmişlerdir.)

Abdullah b. Abbas (r.a.)’tan rivayet olunduğuna göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:

“Rükn ile Makam arası Mültezem’dir. Herhangi bir salgına (ya da musibete) düçar olan bir kimse burada duâ etmesi halinde derhal iyileşir (Taberânî)

İbn-i Abbas’tan (r.a.) rivayet olunduğuna göre Resûlullah demiştir ki:

“Mültezem denilen yer Rükn ile kapı arasında yer alır. Herhangi bir kimse orada Allah’tan bir şey istememiş olsun ik mutlaka isteği verilir.”

(Said b. Mansur ve Beyhaki rivayet etmişlerdir)

Rabia b. Vakkas’tan (r.a.) rivayete göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Üç yerde kulun duası geri çevrilmez:

(1)sahrada tek başına bulunup, Allah’tan başka kendisini kimsenin göremediği kişini duası,

(2)yanında bir cemaat olarak bulunan arkadaşları kendisinden kaçtığı halde sebat edip duran kimsenin yaptığı duâ,

(3)bir gecenin sonunda kalkıp ibadet ve niyazla uğraşan kimsenin duâsı.”