Farza Yetişenler

Bir kimse yalnız olarak bir farz veya nafile namazı kılmaya başlasa ve orada kıldığı namaz cemaatla kılınmaya başlansa, ayak üzere selam verip imanın uyar. Bu hüküm ilk rekatın secdesini henüz yapımı yanlar içindir. Dört rekatlı bir farza başlayıp birinci rekatın secdesinden sonra cemaat teşkil edilse ikinci rekatı da kılar, tahiyyattan sonra selam verip imanın uyar. Sabah ve akşam namazlarının birinci rekatının secdesinden sonra olsa namazı kesip imama uymak gerekir.

Dört rekatlı farzlarda üçüncü rekatın secdesini yapmış olsa, dördüncü rekatı tamamlar, sonra nafile olarak imama uyar. Ancak ikindi ve sabah namazlarından  sonra nafile kılınmayacağı için böyle yapılmuz. Dört rekatlı namazların üçüncü rekatlarına kalkıp secde etmeden, cemaatla namaza başlansa ayakta selam verip imama uyar.

Cuma namazında sünneti kılarken hatip minbere çıksa veya öğle namazında sünneti kılarken cemaatle namaza başlansa ikinci rekatın sonunda namazı kesip imama uyar. Farzı kıldıktan sonra dört rekat olarak sünneti kaza eder.

Mescide gelip farzın kılındığını gören hemen imama uyar. Yalnız sabah namazında teşehhüde oyururken bile imama yetişebileceğine emin olursa sünneti kılıp sonra imama uyar. Eğer sünnete başladığı takdirde hiç imama yetişemiyeceğini anlarsa sünneti terkederek hemen imama uyar. Farzdan sonra da sünneti kaza etmez. Çünkü cemaatın fazileti sünnetin faziletinden daha büyüktür. Efdal olan sabah namazının sünnetini evde kılarak camiye gitmektir.

Resulüllah Efendimiz: "Evinde sabahın sünnetini kılan kimsenin rızkı geniş olur, ailesiyle arasında geçimsizlik azalır, iman ile ahirete gider" buyur-muşlardır.

Sabah namazının sünneti ancak o gün güneş doğduktan sonra farzı ile birlikte kaza edilir. Başka vakitte kaza edilmez. Rükuda "Sübhanellah" diyecek kadar imama erişen o rekata erişmiş olur. İmama rükuda yetişen kimse kıyam halinde tekbir alıp sonra rüküya gider. Rüku için tekbire hacet yoktur. Secdede imama yetişen, hemen biri iftitah tekbiri ve diğeri secde tekbiri olmak üzere iki tekbir alarak imama uyar.

 Resulüllah Efendimiz: "Sizden biriniz mescide girdiği zaman imam teşehhüdde olursa tekbir alıp imamla beraber otursun, imam selam verince kalkıp namazını kılsın, böyle yapan kimse cemaat faziletini kazanacaktır" buyurmuşlardır.

Özürsüz namazı bozmak haramdır. Malının zayi olmasından korkarsa bozmak mübah olur. Nefsini veya başkasının hayatını kurtarmak için vacip olur.