Aziz kardeşlerim!
Bu ayette yüce Allah (cc) şöyle buyurur:
“Şüphesiz Allah, size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi emrediyor.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz “Doğru söz” konusunda bahsettiğimiz mübarek hadisinde münafıklık alametlerinden bir tanesi de “Emanete ihanet” idi.
Samimi Müslüman, kendisine bırakılan omanete asla ihanet etmez.
Bu emanet kimseye açıklanmaması gereken söz, sır, korunması istenilen para, mal, kıymetli eşya olabilir.
Aynı zamanda her işi ehline vermek lazımdır. Ehil olmayan kimseye bir iş tevdi etmek, yapamayacağı bir işle vazifelendirmek emanete ihanettir.
Bunun için Yüce Allah (cc) şöyle buyurur:
“Gerçekten Allah size emanetleri ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder.”
Yine Yüce Allah, emanete ihanetle Allah ve Rasulü’ne ihaneti aynı ayette beyan eder:
“Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamber’e hainlik etmeyin (sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiş olursunuz.”
Rahmet Peygamberi (sav) de şöyle buyurdu:
“Emanete ihanet edenin dini de yoktur.”
Emanet, Allah Rasulü’nün en önemli vasfı, meziyeti olduğu için “Muhammedü’l Emîn” (güvenilen, emanete çok riayet eden Muhammed) deniyordu.
Mekke’de iken İslam’a düşman olan müşrikler bile korunması gerekli kıymetli eşya ve paralarını O’na emanet ederlerdi.
Mekke’den Medine’ye hicret ederken bile düşmanlarının kendisinde bulunan emanetleri, kendisi gittikten sonra sahiplerine verilmesi için Hz. Ali (ra)’ya tenbih etti. İsteseydi düşmanlarının kıymetli eşya ve paralarını da götürebilirdi.
Ama o yüce insan, emanete ihanet etmezdi, düşmanlarının bile olsa...
Bugün kendilerinin en medenî(î), en insancıl(!) olduklarını iddia eden milletler, devletler, gemilere el koyuyor. Verilen sözler, yapılan anlaşmalar, imzalar unutuluyor, yine de kendilerini medenî, hümanist sayıyorlar.
Emanet, insanın insana bırakılan mal ve eşya olduğu gibi Allah’ın da insanlara tevdi ettiği omanetler vardır.
Allah, insanı kendisi namına yeryüzünde İdareye memur kıldığı gibi insana verilen her türlü güç, kuvvet, mal, mülk, aile, evlat Allah’ın bize birer emanetidir.
Hiçbir şey bizim değildir. Biz sadece ema-netçiyiz. Yüce Allah, bunları belli şartlarla emanet otmiştir. Bu şartlara uymazsak biz de emanete İhanet etmiş oluruz.