El-Berru Anlami

İhsanı, iyiliği bol olan.

İşlediği günahtan dolayı Cenab-ı Hakk kimsenin rızkını kesmez. Bir gün İbrahim Aleyhisselam'ın kapısı çalındı. Gelen misafir yemek istedi. Kendi dininde olmayan bu adama İbrahim Aleyhisselam yemek vermedi. Adam çekip gitti. Bunun üzerine Allah Teâlâ İbrahim Aleyhisselam'a şöyle vahyetti:

"Ey İbrahim! Ben Bana iman etmeyen o kimsenin rızkını yetmiş senedir vermekteyim. Sen ise kapına gelerek senden bir defacık yemek isteyeni dininden olmadığı için doyurmadın."

İbrahim Aleyhisselam bu söz üzerine o adamı arayarak buldu. Ona istediği ikram ve iyilikte bulunduktan sonra:

"Senin yüzünden Rabbimi darılttım." dedi. O adam bundan çok etkilendi ve hemen orada Kelime-i Şehâdet getirerek müslüman oldu.

Hazreti Musa, Arş'ın altında adamın birini gördü. Adamın bu yüce makamı nasıl elde ettiğinden hayrette kalarak Cenab-ı Hakk'a:

"Ey Rabbim, bu kul bu yüce makama ne ile ulaşabildi?" dedi. Cenab-ı Hakk:

"O kulum hiçbir kimseye haset etmedi. Anne ve babasına iyilik ve ihsan etmekten geri kalmadı."

buyurdu.

Resulü Ekrem Aleyhisselam şöyle buyurmuşlardır: "Ana ve babasına karşı gelen evlada, Allah tarafından şöyle nida edilir:

-   Sen dilediğin kadar ibadet yap. Onlara asi olduğun müddetçe, Ben seni katiyyen affetmeyeceğim.

Baba ve anasına iyilik edip onların rızasını alana da, Allah Teâlâ şöyle nida eder:

-   Sen de istediğini yap. Değil mi ki sen onlara iyilikte bulunuyorsun. Ben de seni affedeceğim."