
Ashâb’ın ulularından Sa’d Bin Ebî Vakkas (r.a.)dan rivâyet edildiğine göre, Sa’d şöyle anlatıyor:
“Cenâb-ı Peygamber (s.a.v.) ile birlikte (Resûlullah’ın yakınlarından) bir hanımın yanına uğradık. Kadının önünde, çektiği tesbihleri saymakta kullandığı çakıl taşları veya çekirdek taneleri vardı. Hz. Peygamber (a.s.) kadına şöyle buyurdu:
“Sana (tesbih konusunda) bundan daha kolay ve daha faziletli olanını öğreteyim mi?” dedi.(O daha üstün, daha faziletli ve daha kolay olan kelimeler şunlardır, buyurdu.
"1. Sübhânallahi adede mâ haleka fıssemâi,
2. Sübhânallahi adede mâ haleka fıl’ardı,
3. Sübhânallahi adede mâ beyne zâlike,
4. Sübhânallahi adede mâ hüue hâlikün.
• Vallâhü Ekberü misle zâlik, velhamdü lillâhi misle zâlik, ve lâ ilâhe illallâhü misle zâlik, ve lâ havle velâ kuvvete illâ billahi misle zâlik.
Mânâsı: 1. “Yüce Allah’ımı gökteki yarattığı varlıkları adedince tesbih ve tenzih ederim.”
2. “Yüce Rabbimi, yerde yarattığı şeyler (varlıklar) adedince tesbih ve tenzih ederim.”
3. “Yüce Allah’ımı yer ile gök arasında bulunan şeyler adedince (sayısınca) tesbih ve tenzih ederim.”
4. "Allâhü Teâlâ’yı dünyânın sonuna kadar yaratacağı (mahlûkâtın) sayısınca tesbih ve tenzih ederim.”
• “Yine bunun gibi (yâni bu sayıları tekrar ederek) Allâhü Ekber, Elhamdü lillâhi, Lâ ilâhe illallâh, ve lâ haule velâ kuvvete illâ billah” diyesin.
Evet, “Allâhü Ekber misle zâlik” ne demektir? Şöyle demektir:
“Allâhü Ekber adede mâ haleka fıssemâi, Allâhü Ekber adede mâ haleka fil’ardı, Allâhü Ekber adede mâ beyne zâlike, Allâhü Ekber adede mâ hüve Halikün” gibi söylemektir.
“Elhamdü lillâhi adede mâ haleka fissemai,
EIhamdü lillâhi adede mâ haleka filardı,
Elhamdü lillâhi adede mâ beyne zâlike,
Elhamdü lillâhi adede mâ hüve Halikün” yine,
“Lâ ilahe illaüâhü adede mâ haleka fissemâi,
Lâ ilâhe illallâhü adede mâ haleka fil’ardı,
Lâ ilâhe illallâhü adede mâ beyne zâlike,
Lâ ilâhe İllallâhü adede mâ hüue Halikûn”
Yine bunun gibi,
“Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi adede mâ haleka fissemâi,
Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi adede mâ haleka filardı,
Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi adede mâ beyne zâlike,
Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi adede mâ hüve Hâlikun.” gibi söylenerek de bu tesbihler çekilir. Bu şekilde zikir edilince artık çekirdek veya tesbih daneleriyle saymak gerekmez demek olur. Sünen sâhibleri rivâyet etmiştir. (Tirmizî Hadisün Hasenün demiştir.)
Ey Dost/ Bu örneklerde Hz. Peygamber biz ümmetlerine sevâbı ve fazîleti çok olan zikir örneklerine haber vermiş ve yakını olan bu hanım sahabiyeye bu zikir kelimelerini öğretmiştir. Allâh katında Hz. Peygamberin öğrettiği kelime ve cümlelerin daha çok sevâb ve fazîleti olduğunu her Müslüman bilir ve bilmelidir.
İşin ve konunun hikmeti, inceliği budur. Yoksa, çekirdek ve taş gibi, nohut, fasulye ve tesbih taneleri gibi sayı için kullanılabilen şeylerle zikirleri saymak câizdir. Hz. Peygamberin mübârek parmaklarıyla duâ ve zikirlerini saydığını biliyoruz.

