"Bismi'llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm"
Yukarıda gördüğünüz mübarek lafza "Besmele/ Besmele-i Şerife" denir. Ma’nası şudur:
“Rahman (Dünyada mü’min ve kâfir ayırt etmeksizin herkese merhamet eden, şefkat gösteren, acıyan, bütün yaratıklarını çeşitli şekilde ni’metlendiren) ve Rahîm (Âhiret de yalnız mü’min kullarına keremiyle muamelede bulunan, esirgeyen, koruyan, afv ve mağfireti sonsuz) olan Allahu Teâlâ Hazretleri'nin mübarek adıyla (başlarım, okurum).”
•Aleyhi's-salâtü ve's-selâm Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
-"Besmele, her kitabın anahtarıdır.”
-"Besmele ile başlanmayan her mühim iş aksaktır."
-“Bir kimse üzerinde Besmele yazılı bir kâğıdı Hakk Teâlâ’nm ismini iclâl ve ta'zîm için yerden kaldırırsa; Cenâb-ı
hakk, o'nu sıddîklar zümresine yazar ve müşrik bile olsa .masının, babasının azabını hafifletir."
-Sizden bir kimse, evine girmek istediği vakit, Şeytan da birlikte girmek için kendisini ta'kib eder. Fakat eve girerken Besmele okursa, Şeytan: 'Benim için bu eve giriş yoktur’ diyerek, döner."
-"Yemeğe başlarken Besmele çek, sağ elinle ve kendi önünden ye!"
•Hatırlatıyorum! Yemeğin evvelinde ‘Besmele’ okunursa, Şeytan aleyhi'llâ’ne sofraya yaklaşmaz, yemekte de bereket olur. Yemeğe başlarken 'Besmele' unutulursa, hatırlandığı anda;
“Bismi'llâhi evvelehû ve âhirâhû" denir.
"Dara düştüğün vakit:
Bismi’llâhi’r-Rahmâni'r-Rahîm.
"Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ bi'llâhi'l-Aliyyi'l-Azîm"
de. Hakk Teâlâ, belâ ve musibetin her çeşidini defeder.”
•Vücudunda ağrı eksik olmayan Osman b. Ebi’l-Âs radiya'llâhu anh, Rasûlullah salla'llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz'e geldi ve durumunu arz etti. Aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm Efendimiz, O'na:
"Sağ elini ağnyan yerin üzerine koy ve üç defa, 'Bismillâh' ve yedi kere de;
Eûzü bi-izzetillâhi ve kudretlhi min şerri mâ ecidü ve ühâziru’ duâsını oku” buyurdu.
KISSA'dan HİSSE:
» Rûm Kayseri, Hazret-i Ömer radiya'llâhu anh'a bir mektup göndererek, bir türlü dinmeyen başağrısına şifa verecek bir deva, rica etmiş. Hz. Ömer de, O'na bir takke göndermiş. Rûm Kayseri, bu takkeyi giydiği zaman ağrıları diner, çıkardığı zaman ise tekrar başlarmış. Bu hale hayret eden Kayser, bir gün takkenin her tarafını incelemiş ve üzerinde,
'Bismi'llâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm' yazılı bir kâğıttan başka bir şey bulamamış...
» Birkaç Mecûsî, Hz. Halîd b. Velîd radiya'llâhu anh'a gelerek;
-"Bizi İslâm'a da'vet ediyorsun. O halde, bize inanabileceğimiz bir ayet, bir alâmet göster ki, inanalım da Müslüman olalım!" demişler.
Bunun üzerine, Hz. Halid bir miktar kuvvetli zehir istemiş. Hemen bir tas dolusu getirmişler. O da;
-'Bismi’llâhi’r-Rahmâni'r-Rahîm!' diyerek içmiş.
Zehir, Allahu Teâlâ'nın izniyle te'sir etmemiş. Bunu gören Mecûsîler de;
-Bu, Hak Dîn'dir, diyerek Müslüman olmuşlar.
